ANKA: Phaselis Antik Kenti adım adım denize kayıyor
ANTALYA – Antalya Kültür Varlıkları Derneği (ANKA), Phaselis Antik Kenti ve çevresindeki birinci derece arkeolojik sit alanını hem Likya Uygarlığı’na kadar uzanan bir liman kenti hem de değerli bir sualtı kültür mirası olarak ortaya koyan bir rapor hazırladı. Dernek, “Yerde ve su altında bulunan kültürel mirasa ait yüzey araştırmaları, jeoradar çalışmaları, sondajlar yapılmadan Phaselis’in bu kadar ağır betonla inşa edilmesi ve geri dönüşü olmayan tahribata uğraması kabul edilemez” uyarısında bulundu.
SU ALTINDAKİ KÜLTÜREL MİRAS
Afrika kıtasının Asya levhasına yılda bazı bölgelerde 3 santimetre, bazı bölgelerde ise 9 santimetre baskı uyguladığını belirten ANKA raporunda, “Akdeniz havzasındaki levha hareketleri bölgenin çökmesine neden oluyor. Knidos antik kentinden başlayarak Muğla’nın Datça ilçesinden Antalya’nın Gazipaşa ilçesine kadar uzanan Akdeniz kıyısındaki havzanın yavaş yavaş battığı görülüyor. Phaselis antik kentinde yaklaşık 2 bin yılda 2 metreye yakın sualtı jeolog ve jeomorfologların yaptığı çalışmalar sonucunda tespit edildi. Bu durumun Phaselis’in tüm koylarında eş zamanlı olarak gerçekleştiği düşünüldüğünde, Bostanlı ve Alacasu koylarının yer altı kültürel mirası kadar su altındaki kültürel miras açısından da büyük önem taşıdığı açıktır. Bu nedenle Phaselis kıyıları bilimsel araştırmalar için vazgeçilmez rezerv alanlarıdır.
DENİZE GÖMÜLMÜŞ ANTİK KENT
Antalya Kültür Varlıkları Derneği (ANKA) Yönetim Kurulu Üyesi, arkeolog ve avukat Saadet Öztürk, antik kentin yıllar içinde geçirdiği değişimi raporda bilimsel veriler ışığında anlattı: Sualtını da kapsayan Alman araştırma ekibi tarafından gerçekleştirildi. H. Schläger gibi arkeologlar tarafından incelenmiş ve antik kentin liman, mendirek, iskele ve tersane yapıları incelenmiştir. Phaselis’i ziyaret edenlerin çıplak gözle bile gözlemleyebilecekleri özelliklerden biri de motamot Kekova’da olduğu gibi şehrin tektonik hareketlerle yavaş yavaş sular altında kalmasıdır. Kentin kuzeyindeki Nekropol alanında kıyı şeridinde bulunan lahit ve türbelerin sular altında kalması bunun somut bir göstergesidir.”
ÇÖPLER PHASELİS’TE mazur görülüyor
Phaselis Antik Kenti’nde halk plajı ve günübirlik tesis yapılmasıyla ilgili “Ziyaretçiler için tuvalet yok, çöpler birikiyor ve saçılıyor” telaffuzunun özellikle gündeme geldiğini belirten Saadet Öztürk, şöyle konuştu: , “Phaselis, diğer tarihi mekanlarda bile görülmeyen iki ayrı büyük tuvalet ve duş kompleksidir. İki ayrı gişe ve iki ayrı otoparkı ile tam teşekküllü örnek bir arkeolojik sit alanıdır.”
Antik kentteki çöplerin belediyeler ve orman müdürlükleri tarafından toplanması gerektiğini belirten Öztürk, “Basında ve sosyal medyada dolaşan dağınık çöp fotoğraflarının ve ‘tuvalet bile yok’ mesajlarının çevreyi kirletmeye hizmet ettiğini açıkça görüyoruz. algı oluşturmak. Çöplüklerin temizlenmesi gerekçesiyle bir çok restorasyon yapıldığına şahit olduk. Ancak koruma alanının betonla kapatılmasına bu kez gerekçe olarak çöp gösteriliyor. Açıkçası toplumda çevrenin düzenlendiği ve temizlendiği algısı oluşturulmadan çok gürültü yapılmadan hızlı bir uygulama yapılması planlanmaktadır.
‘BETON KABUL EDİLEMEZ’
Ören yerlerinde ziyaretçilerin kullanımına yönelik iki yapı bulunurken koylarda başlatılan projenin arkeolojik alanların koruma ve kullanım koşullarını belirleyen 658 ve 745 numaralı unsurların kararıyla çeliştiğini vurgulayan arkeolog Öztürk, şu bilgileri paylaştı: ANKA raporunda şu bilgiler yer alıyor: “1. derece arkeolojik sit alanlarında beton veya ahşap, plaj veya günübirlik tesisler yapılamaz. Bu bölgeye bir sefer düzenlenip emsal teşkil ettiğinde tüm Türkiye kıyıları bu hukuksuz işgale maruz kalacaktır. Ziyaretçilere tuvalet konforu sunulacağı iddiasıyla girişilen altyapı çalışmalarında dökülen betonlar, Phaselis kazılarının devam ettiği ören yerinin hemen yakınında ve devamında yer alıyor. Phaselis, üç doğal limanıyla antik çağın seçkin antik kentlerinden biridir. Söz konusu liman projesinin betonu ise bu limanların devamında yer alan Bostanlı ve Alacasu koylarına dökülüyor. Koruma mevzuatına göre, bu alan 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescillenmemiş olsa bile, gelecekte arkeolojik bilimsel araştırmalar için ‘rezerv’ alanı olarak korunması gerekecekti. Böyle bir alanda bu somutlaştırma kabul edilemez.”
GENEL MONTAJ
Peyzaj Mimarları Odası, geçtiğimiz günlerde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Phaselis Antik Kenti’ne verdiği izin kapsamında yapılması planlanan iki ayrı halk plajı projesine açtığı davayı kazanmıştı. Antalya 3. İdare Mahkemesi’nde Nisan ayında görülen davanın kararında, ‘Phaselis Antik Kenti Ören Yeri ve Bütünleştirici Kıyı Alanı Çevre Düzenlemesi’nin hayata geçirilmesi halinde telafisi mümkün olmayan zararların oluşacağı belirtilerek, yürütmenin durdurulması kararı verildi. projenin raporu. Geçtiğimiz hafta Phaselis’i ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yürütmenin durdurulması kararına ilişkin bölge halkının sorularını yanıtlamadı. Mahkeme kararına rağmen çevre aktivistlerinin inşaat faaliyetlerinin yürütüldüğü alana girmemesi için güvenlik şeritleri çekildi ve bölgeye çok sayıda jandarma görevlendirildi.